BENİM ADIM...
Benim adım Umut ESEN. 25 Kasım 2010 tarihinde Tekirdağ 'da doğdum ve Büyükyoncalı' da büyüdüm. Annem ve babam adımı gerçekten sembolik bir anlamda koymuşlar. Uzun zamandır bir evlat sahibi olmak isteyen çiftlermiş. Fakat bu uzun zaman boyunca gerçekleşmemiş. En sonunda zorluklarla da olsa hayata geldim. Küçükken bana en faydasını dokunduğunu düşündüğüm şey ben daha okuma yazma öğrenmemişken bana çocuklar için kısa hikaye kitaplarını almaları ve sesli bir şekilde okumalarıydı. Pinokyo, Peter Pan, Ali Baba Ve Kırk Haramiler, Alaaddin'in Sihirli Lambası, Sinbad, Guliver'in Gezileri... Kulağım daha okuma yazma bilmeden çoğu hikayeye ve yazıya aşina olmuştu. Sonra anaokulu, şu bu derken ilkokula başladık. 1 Kasım İlkokulu'nda okudum. Az iştahlı biriyim, bu yüzden kilo almada çocukluğumdan beri sorunlar yaşadım. Bu sorunlardan hala muzdaripim. Zayıf birisi olduğum için bunun dezavantajlarıyla ilkokulda karşılaştım ama sonradan bu sorun çok da önemli olmamaya başladı. Derken yazmayı da öğrendik. Okumayı çok sevdiğimi söylemeliyim. Yazmayı da aynı şekilde sevmiştim. İlkokuldan bu yana boş bir kağıda bir şeyler yazmayı alışkanlık haline getirdim. Ama el yazım çok kötü, çok çirkin, çok berbat bir yazıydı. Bir rivayete göre benim yazımı gören bebekler ağlar, cinler o ortamı terk edermiş (!)
Tabi bunlar sadece işin şakası. El yazı stilimin estetik olarak kötü olmasının sebebi çok hızlı yazmamdır. Bir an önce yazımı çabuk bitirmek isterim. Bu da böyle biline.
Büyükyoncalı Atatürk Ortaokulu'da okumaya başladım sonra. Orası hem bende anlamsız bir duygu oluşturdu hem de bana çok şey kattı. Güzel arkadaşlıklarım burada başladı. En yakın arkadaşımı burada buldum. Türkçe öğretmenim gerçekten çok kaliteli bir adamdı. Bana çok şey kattı. Fatih Yenipazar bende geleceğimiz için bir umut vaadetmişti. Türkçe öğretmeni olmayı ilk burada istemiştim. Ve evet, bir gün öğretmen olmak istiyorum. Kendimi tanımaya başladığım bir dönemdi. İyisi olduğu kadar kötüsü de vardı. Derken ortaokul sonuncu sınıfta sınav stresinin yanında ben de çok eğlenmiştim. Öyle ya da böyle Mustafa Elmas Arıcı Anadolu Lisesi'ne kayıt oldum. Yaz tatillerimden de kısaca bahsedeyim: Bisikletimi alırım ve başıboş gezmeye başlarım. Geçen yaz bir kahvehanede yamak olarak çalıştım sayılır. Kuzenime yardım etmiştim. En azından arada bir iki çay içtim. Kuzenim ile beraber yazları beraber gezersek gelmek bilmeyiz. Şu anda ben, Umut ESEN olarak yaşıyorum. Varolmaya devam ediyorum. Kim bilir, belki yarın belki bugün gidiciyim, gidiciyiz hepimiz, bilemeyiz...
Yorumlar
Yorum Gönder