ÖLECEĞİMİZ İÇİN ŞANSLIYIZ
"Ey hayat, seni bu kadar kıymetli tutuşum ölüm sayesindedir."
Halk Özlü Sözü
Biyolojik açıdan her canlı ölümlüdür.İster kendiliğinden, ister başka bir şey tarafından. Ölüm kaçınılmazdır. Hayatımızdaki yaşamaktan öte en büyük gerçektir. Ve gerçeklerle yüzleşmek hayatın bir parçasıdır. Öleceğimiz için şanslıyız bile. Çünkü yaşama şansını elde bile edememiş daha doğmayan "ruhlar" var
varoluşun renksiz perspektifinde...Şükretmeliyiz bunun için. Her zaman ölümler görürüz. Hayvanlardan, bitkilerden, hücrelerden, mikroorganizmalardan tatsız tuzsuz ölümler görürüz. Ama konu insanlara gelince diken diken oluruz.İyi de yaşamdaki bütün seçimlerimiz, eylemlerimiz, değişimlerimiz, kararlarımız, öfke anlarımız, mutluluk anlarımız, çalışmamız,öğrenmemiz, özgürlük için savaşmamızın hepsi ölüm içindi ve ölüm olmasaydı bunların hiçbirini yapmayıp varoluşun içindeki boşluğa kendimizi bırakıp kaybolurduk anlamsız benzeşmelerin içinde... Her gün öleceğimizi bilerek uyanıyoruz ama son saatlerimize gelince bir afallıyoruz. Buna en iyi çare her günümüzü son günümüz gibi yaşayıp, çalışıp, öğrenerek olur. Her gün biraz daha özgürleşmeye çalışmalıyız. Ve komik gerçek şudur ki: ölmekten daha zor olan yaşamayı her gün yapıyoruz ama ölmeyi tek bir günde yapmamıza rağmen acı alıyoruz. Anlıyorum ama bunu. Çünkü hiç belli etmesem de ben de böyleyim. Sevdiğimiz kişileri, estetik barındıran dünyamızı,bitkileri, kitapları, yemekleri, uyanmayı kaybediyoruz. Kim üzülmez ki ? Bunun en iyi çözümü kendimizi her gün daha güçlü yapmak ve her gün kendimizi bir adım daha öne atmak. Bunu diğer insanlarla rekabet için değil, 8 ay önceki kendimizle kıyaslamak için yapmalıyız. Maslow'un ihtiyaçlar piramidi vardır. En alt katmanda insanın fizyolojik ihtiyaçları ( nefes almak, yemek, su, uyku, sağlık, metabolizma gibi) varken, en üst katmanda ruhunu esas alarak bir uyanış ve "kendini belli ediş" vardır. Erdemli, yaratıcı, problem çözücü, önyargısız bir insanı kim yenebilir ? İşte hayattaki hedeflerimiz de bu olmalı. Ölümü kabul ediş ve yaşama meydan okuyuş, gururlu ve kararlı bir sentez içinde ihtiyatlı bir varoluş getirecektir.
"İnsana ölmeyi öğreten, aslında yaşamayı öğretiyordur."
Monteigne
Yorumlar
Yorum Gönder