Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

EVRENİMİZİN HASSAS AYARLARI

 Descartes'in dediği gibi : "Bir sepette birden fazla elma varsa çürük elma ve sağlam elmaları görmek için teker teker alıp geri koymaya gerek yok, sepeti tamamıyla boşaltın ve büyük resme bakın" . Bir internet alışveriş sitesinde bir telefon alacaksanız özelliklerini, kapasitesini, rengini ve daha onlarca özelliğini filtreleyerek 4300 seçeneği bire indirebilirsiniz. Evrenin sonu olacağını genişlediğinden ve bir süre sonra içine çöküp yok olacağından biliyoruz. Bir sonu olduğu gibi bir başlangıcı da vardır. Big Bang'in kozmolojik radyoaktif kalıntıları özel aletler ve teleskoplarla  keşfedilmiştir. İlk önce bir gaz bulutu ( nebula) olan evrende gezegenler ve yaşamla kendisi oluşmuştur. İlk neden kuramı felsefi olarak da zorunludur. El-Gazzali'ye göre bize sonsuz süre de verseler yine de sonsuza kadar sayamayız ve saymayı bitiremeyiz. Çünkü her defasında yeniden bir sonraki basamağa geçeriz. Aynı şey tersi için de mümkündür ve sonsuza kadar da geriye sayamayız. Ev...

YAPRAKLAR

"Yeryüzünün öğretmeni olmak için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım."                                                                                   Aliya İzzetbegoviç Bir zamanlar bir köyde bir koyun tüccarı varmış. Bu adam koyunlarından bazılarını satmak amacıyla köyünden çıkıp daha uzak köylere gitmeye karar vermiş. Bu adamın gurbete giden amcasından emanet bir topal buzağı da varmış.Yolculuğa giderken bu topal buzağı yanına alamazmış. Onu ahırında bırakmak zorundaymış. Onu, yere kazık çakıp bir iple ipin bir tarafını ona diğer tarafını kazığın ucuna bağlayarak ahırında bırakmış. Tüccar yola çıkmış, ve tam o sırada şeytan ahırın içine girmiş. Şeytan, " Şu ipi gevşeteyim de inek kaçsın tüccar üzülsün" diye düşünmüş. İpi gevşetmiş ve görünmez olup olacakları izlemeye ve beklemeye ba...

BİZ BİR KABİLEYİZ

 Deneme yazılarında insan söze nasıl başlayacağını bilemiyor. Galiba dikkat çekici bir başlık,okuyucuda pozitif bir etki bırakıyor. İstediğini alacaksın değerli okuyucu dostum. İlkel ve gelişmemiş barbar yerlilerin bulunduğu bir adada mahsur kalan gezginlerin oradaki maceralarını sunan Avrupai tarzdaki filmlerde aslında yerli kabilelerin birbirleriyle olan etkileşimleri,medeniyetten gelen insanları gördükleri ilk sahneden bu yana onlara ettikleri muameleler ve bu insanları tanıdıktan sonra -eğer yamyamlık nizamı ile yemeye kalkışmadılarsa tabii- birbirleriyle olan asıl sosyal yaşamdaki etkileşimlerinin perspektifinde izleyicinin zihninde şu sualler belirir : "Medeniyet, ilkel düşünce yapısını bile değiştirebilir mi ? Güzel fakat, modern veya çağdaş olarak adlandırdığımız şu yüzyılda insanlık gerçekten medeniyete ulaşmış veya en azından ona gelmeye yaklaşmış mıdır ki ? İyi de medeniyet ne demek ?" Bakın çağdaş (!) dünya medeniyeti nasıl tanımlıyor :"  Bir uygarlık veya me...

Kedi Şiiri

Ben bir kediyim, sokak kedisi: Yediğim ciğer, içtiğim and taş sokaklar, Dinlediğim caz, döşeğim baht şen dostlar, Civanım bilse mezar taşında inlediğimi... Firuze takar civanım firuze, Altın saatler gerdane, Beni soracak olursanız, Börek mideme tek çare Çıkarım yola çıkarım, Kağıttan fener yaparım, Arkadaşım ayı olmuş, Burnuna halka takarım. Kedi, görmedi zulüm böylesi, Talipliler dolaştı döndü köşeyi, Arkadaşımı sorarsanız, Paçacının kör eşeği... Pak camlar açılır, Kem paralar saçılır, Kedinin gönlü olunca, Kesenin ağzı açılır. Fistanlar giyilecek, İsyanlar edilecek, Bir bilse insanoğlu, Dünyanın içine edilecek... Dizimde derman bitti, Kargalar başıma etti, O sahtekar komşu, Bana yemek vermeden gitti. Başta pire büküm büküm, Sırtımda kamburdur yüküm, Benim güzel dostlarım, Hele selamün aleyküm !