Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KİPLER

" Ölümü öldürebilir misin ?  O tabutu kilitleyebilir misin, Daha girmemek için?  Sen kulak ver,  Bağırıyor ruhun : Ebed, ebed diye.  Sen ezeli istersin,  O haykırıyor göklere : Ebed, ebed diye !  Zamandır ilk kip : Gelecek ve geçmiş.  İkincisidir dilek ve istek,  Haberi var kaderin : Bu meçhul isteğinin.  Miden farklı ses,  Kalbin farklı ses,  Cebin farklı ses.  Kabrin kolları sana açıktır hep,  Sandığın aksine beşik,  Dar gelir sana. " Yaşamak, dedi, tek marifetiniz -biraz özen gösteriniz. zulüm kimse zalimlik yapmayınca biter -mazlumlar dahil, dedi. ama yapmayın, o daha bir çocuk, dedi tanrı..

İDDİA ( HİKAYE )

 Henüz çok erkendi uyumak için. Hayır  hayır , benim kitabımda bu saatler uyku zamanı değildir muhakkak. Havada kuzuların sessizliği gibi bir duman vardı kapkara, orası ayrı .Sessizliğin hırçın ve pislik gürültüsü. İnsan gözlerini kırpsa sanki izlediği bu upuzun tiyatronun insandaki bütün dertlerini unutturacak bir sahneyi kaçırma olasılığı aklına kirli ve karamsar ömür yiyiciler girecekmiş gibi  oluyordu. Bu yüzden karşımda olan bütün sahneleri izlemeye çalışıyordum. Bütün izleyiciler pür dikkat tiyatronun soğuk ama merak dolu büyüsüne kaptırmışlardı kendilerini benim gibi. Şöyle anlatayım sahneyi size : Prens Hamlet'in , kral olan babasını öldürdükten sonra tahta geçen ve annesi Gertrude ile evlenen amcası  Claudius 'tan nasıl intikam aldığının trajik  bir sahnesiydi. Aa, şimdi de o meşhur sahne : Olmak ya da olmamak !  Ne kadar gülme geldi anlatamam size. Oyuncular belli ki yapaylaştırmışlardı bu estetik sahneyi. Ama Hamlet oyununun da kurgusu fena ...

TENKİT ,TAHLİL , TERTİP VE ÖĞRENİLENLER... ( BU DÖNEM İÇİN )

  " Dünyayı yöneten kalem,mürekkep ve kağıttır " Ben, şu ocak  gününe değin, unutmuştum. Kelimelerin,sözlerin,sözcüklerin ,cümlelerin bu kadar etkili olduğunu bilirken bir virgülümün bir günü değiştireceğini unutmuştum.Unutturmuşlardı. Bir-iki satırda binbir sanatın varolduğunu ve halen varolmakta olduğunu fark edince eskisine nazaran daha dikkat etmek zorunda kalıyorsunuz kelimelere, iletilere ve işaretlere.  Bence bir insanın elmanın tadının nasıl olduğunu bilmesi için o insan hem yeşil elmayı , hem sarı elmayı hem de kırmızı elmayı tatmalıdır ( çünkü hepsinin tadı hemen hemen farklıdır ). Bizler gelişim ve değişim için ( eğer zalimlerin hegemonyası altında kalmamak ve ideal bir toplum geliştirip kültür,bilgi,bereket,sanat  gibi şeylerde hırsızlığı önlemek istiyorsak )  dünyada farklı fikirleri kabul etmek ve onların iyi ve olgunlaşmış olanlarını edinmek zorundayız. Bu her şey için geçerlidir. İster makale, ister deneme ,ister hikaye , ister şiir , ister roman...

HERHANGİ BİR HİKAYE ?

Bu zamandan ,sizin bilip bilmediğiniz bir zamandan, kum taneleri sayısınca yıllar, asırlar , tarihler önce kimsenin umursamak ve dinlemek istemeyeceği ( lütfen dinleyin ) bir hayat geçiren  Uçurum'un hikayesini anlatmak istiyorum.                      -----------------------------------------------------------------------------------------------------------      "Güm, güm , güm ! "  Off, en güzel yerinde bölmese olmuyordu sanki ! Uçurum, kamarasının sert ama sıcak yer yatağında dairesel küçük penceresinden hoyrat dalgaların serzenişini izlerken buldu kendini. Şu aptal kapıcının sert sert kapıya vurmasından sonra adamcağızı dövmemek için zor tutuyordu. Eğer bir amacı olmasa şu denizci hayatı çekilecek çile değildi. Zorla kapıyı açtı " Ne var Hamdi ? " diye sordu sitemkar bir sesle. -" Kaptan Suphi Bey bütün tayfayı dümenin oraya çağırıyor Uçurum ." -" Tamam, geliyorum ". Kaptanın erken kalkma konusundaki...

BİREYSEL SİLAHLANMA

Bireysel silahlanma özgürce yaşamanın temel taşıdır. Çünkü özgürlük, kazanılan bir şeydir. Bireysel silahlanma, bireylerin kendilerini zaten silah barındırıp terör estiren zanlılardan korunmalarını sağlar. Kendi ülkemizde belli bir kesim dışında halk silah barındıramaz, yasaktır. Ama zaten "illegal" dediğimiz yollardan suçlular zarar verici ögeler temin edip insanların hayatını karartmışlardır. Ve bunun da verilerinin grafikleri vs. vardır. Halk, kendini orta derecede hasar veren silahlarla koruyabilmelidirler. Bunu savunmayan insanlar kendilerinin silah sahibi olup dejenere olmuş bir " left" kavramını insanlara empoze ederler. Bu, negatif özgürlüğün bir esasıdır. Bizim özel mülkiyetimize kasteden insanlara karşı mülkümüzü korumalıyız. Düşünün, sizin koruduğunuz bir şeye ve sizin bedensel hürriyetinize kasteden insanlara karşı nasıl korunacaksınız ?  Gerek kültürümüzden beridir gerek dünyada bireysel silahlanmanın önemi son günlerde iyice arttı. Bizim kültürümüzde b...